Reklam Alanı
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 12. Zirvesinde konuşma yaptı
📅 Ekim 8, 2025 📂 DÜNYA 🔊

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 12. Zirvesinde konuşma yaptı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 12.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 12. Zirvesinde konuşma yaptı

10.2025

“Türk dünyasının gençlerini buluşturacak Türk Gençlik Akademisi’ni KKTC’de kurmayı arzuluyoruz”
23
Shares

 

https://x.com/KKTCCB/status/1975539100007682089

facebook sharing buttontwitter sharing buttonlinkedin sharing buttonwhatsapp sharing button

Fotoğraflar

 

 

https://x.com/KKTCCB/status/1975539100007682089

 

Cumhurbaşkanı Tatar, zirvede yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;

“Azerbaycan’ın kadim şehri Gebele’de düzenlenen bu anlamlı zirveye ev sahipliği yapan, değerli kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev’e ve can Azerbaycan halkına içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Türk Devletleri farklı sınırların, farklı bayrakların temsilcileri olabilir; ancak hepimiz aynı tarihin, aynı inancın, aynı dilin ve aynı destanların mirasçılarıyız.

Kıbrıs Türk Halkı olarak, her bir kardeş Türk devletinin bayrağında kendi rengimizi, her bir marşında kendi duygumuzu hissediyoruz. İşte bu gönül bağı, bizleri hep birlikte büyük bir aile yapıyor.

Bu zirvenin, ortak Türk tarihine altın harflerle yazılmış Karabağ Zaferi’nin beşinci yıldönümüne denk gelmesi son derece anlamlıdır.

Kardeş Azerbaycan’ın kararlılığı, cesareti ve haklı mücadelesiyle elde ettiği bu zafer, yalnızca toprakların özgürleşmesi değil, adaletin ve millî kararlılığın zaferidir. Büyük Türk ailesinin ortak zaferidir.

Karabağ Zaferi bizlere bir gerçeği bir kez daha göstermiştir: Türk dünyası birlik olduğunda, her zorluk aşılabilir. Dayanışma içinde hareket eden Türk devletleri, sadece kendi güvenliğini değil, bölgesel barışın, istikrarın ve refahın da en güçlü teminatıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizler, Azerbaycan’ın haklı davasında her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.

Bizler aynı gönül coğrafyasının, aynı medeniyetin ve aynı kökten beslenen ortak bir tarihin mirasçılarıyız. Bugün burada yalnızca bir araya gelmiyoruz, ortak geleceğimizi birlikte şekillendiriyoruz.

Türk Devletleri Teşkilatı, ortak tarih, dil ve kültürden doğan kardeşliğini stratejik iş birliğine dönüştüren bir güç birliğidir.
Türk Devletleri 2040 Vizyonu hedefleri doğrultusunda siyasal uyumu, ekonomik bütünleşmeyi, dijital bağlantıları ve insani dayanışmayı güçlendiren bir yapıdır.

Bugün dünyada barış, ancak bölgesel ve küresel bir dayanışma ve kapsayıcı, ortak karar mekanizmalarıyla tesis edilebilir.

Bu tablo, Türk Devletleri Teşkilatı’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barış mimarisinde de sorumluluk üstlendiğini göstermektedir.

Ancak dünya, Soğuk Savaş sonrası oluşan düzenin çöktüğü, yeni bir dengenin henüz kurulamadığı çalkantılı bir dönemdedir. Bununla birlikte, devlet zafiyetleri, göç hareketleri, iklim krizi, salgınlar, teknolojide yaşanan hızlı dönüşüm, enerjide ve ticarette artan rekabet, küresel güvenliği her zamankinden daha karmaşık hale getirmektedir.

Bugün Gazze’de yaşanan insanlık dramı, mevcut uluslararası sistemin çalışmadığı ve adalet üretemediğinin en somut göstergesidir.

Bu nedenle ülkelerimiz güvenlik, kriz yönetimi ve arabuluculuk alanlarında da dayanışmasını derinleştirmelidir.

TDT ülkelerinin her alanda daha çok bütünleşmesi, küresel barış ve istikrara da önemli bir katkı sağlayacaktır. Ticaret yollarından enerji koridorlarına, kültürel etkileşimden akademik iş birliklerine kadar farklı alandaki ilişkileri derinleştirmeliyiz.
Nitekim dünyanın duvarlar ördüğü bir dönemde, Türk dünyası köprüler inşa ediyor. Biz, jeopolitik rekabetin değil dayanışmanın, çatışmanın değil diyaloğun tarafındayız. İnşa ettiğimiz köprülerin her biri, geleceğe uzanan bir umut hattıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk dünyasının Doğu Akdeniz’deki stratejik kalesidir.

Coğrafi konumu itibarıyla, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’ya açılan kapısıdır.

KKTC taşımacılık ve lojistik, yükseköğretim ve araştırma, turizm, yeşil enerji ve dijital ekonomi gibi konular için de doğal bir kavşaktır.

Bizler, Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının temsilcileri olarak, Türk dünyasının enerji güvenliği, deniz ticareti ve bölgesel barış hedeflerine katkı sunmaktan onur duyacağız.

Öte yandan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir barış ve istikrar adası olması gereken Kıbrıs’ta silahlanma gayretlerini giderek arttırmaktadır.

Rum yönetiminin sözde barış ve müzakere çağrıları yaparken, silaha bu kadar çok kaynak harcaması ve bölge dışı aktörlere güneydeki deniz ve hava üslerini açması, adamızın güvenliğini de tehdit etmektedir.

Bu gelişmeler yalnızca Kıbrıs’taki istikrarı değil, Doğu Akdeniz’in barış ve güvenliğini de etkileme potansiyeli taşımaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de Türk dünyasının meşru temsilcisi ve barışın güçlü bir paydaşıdır.
Halen uluslararası alanda haksız ve hukuksuz izolasyonlara maruz kalsak da kurumsal kapasitemiz, kapsayıcı ve işleyen demokrasimiz ve her alanda gelişen ekonomimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, geleceğe güvenle bakmaktayız.

Hiç kuşku yok ki Anavatan Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan doğan garantörlüğü adamızdaki güvenlik ve istikrarın da teminatıdır.

 

https://x.com/KKTCCB/status/1975539100007682089

 

Kıbrıs Türk Halkı, onlarca yıldır barış, özgürlük ve onur mücadelesi vermektedir. Egemenliğimiz, uluslararası baskılara rağmen halkımızın iradesiyle kökleşmiştir.

Kıbrıs Türk Halkı, her zaman kendi iradesiyle, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde çözüm arayışlarını sürdürmüştür.

Bugün iki devletli çözüm vizyonu, adadaki gerçekleri yansıtan, adil, sürdürülebilir ve kalıcı barışın tek yoludur.

Gerçek barış, taraflardan birinin diğerine hükmetmesiyle değil; karşılıklı saygı ve güven temelinde, her iki tarafın da egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü kabul edilerek tesis edilebilir.

Biz, Kıbrıs Türkleri olarak, çatışmanın değil, barışın diliyle konuşuyoruz.
Rum tarafına defalarca değişik alanlarda iş birliği çağrısında bulunduk. Ancak bu iyi niyetli çağrılarımız ne yazık ki somut bir karşılık bulmamıştır. Buna rağmen biz, diyaloğu ve karşılıklı güveni savunmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle, Türk dünyasının dayanışmasının ve Kıbrıs Türk Halkı’nın haklı mücadelesine verdiği desteğin devamı, bizler için büyük bir güç kaynağı olacaktır.

Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik kısıtlamaların kaldırılmasına ve izolasyonların aşılmasına yönelik ortak çabaların artması, barış ve iş birliği ruhunu güçlendirecektir.

Nitekim 2022 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesi, Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını kanıtlamıştır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatı’nın tüm faaliyet alanlarında aktif rol üstlenmeye hazırdır.

Türkiye ile KKTC arasındaki güçlü ekonomik iş birliğini daha ileriye taşımayı, aynı zamanda tüm Türk devletleriyle ekonomik ilişkiler geliştirmeyi önemsiyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak Türk Dünyası 2040 Vizyonu’nun Doğu Akdeniz’deki temsilcisi olmayı arzuluyoruz.

Türk dünyasının geleceğini çocuklarımızın okullarında, gençlerimizin kalbinde de inşa etmek istiyoruz.

Ayrica bugun ulkemizde yirminin uzerindeki universitelerimizde Turk Devletleri Teskilati uyesi ulkelerden bes binin uzerinde ogrenci ogrenim gormektedir. Bu sayinin onumuzdeki yillarda daha da artmasina yonelik calismalarimiz devam

etmektedir.

 

https://x.com/KKTCCB/status/1975539100007682089

Bu asamada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bir önerimizi paylaşmak isterim:

Türk dünyasının gençlerini buluşturacak Türk Gençlik Akademisi’ni KKTC’de kurmayı arzuluyoruz. Bu akademi, Türk coğrafyasının dört bir yanından gelen gençlere günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu çağdaş zorluklarla ilişkin ortak bir vizyon kazandıracaktır.

En önemlisi, gençlerimizin fikirlerinin, girişimlerinin ve yeniliklerinin dijital ağlar üzerinden ortak bir değer zincirine dönüşmesini arzuluyoruz. Lefkoşa, bu alanda bilgi ve teknoloji paylaşımının yeni durağı olabilir.

Bu düşüncelerle, bu anlamlı zirvede bizleri büyük bir misafirperverlikle ağırlayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Karabağ Fatihi sayın İlham Aliyev’e bir kez daha teşekkür ediyorum.

Türk Devletleri Teşkilatı, ortak tarihimizin mirası olduğu kadar, ortak geleceğimizin de en büyük teminatıdır.

Bu teşkilat, Türk dünyasının ortak aklının ve müşterek iradesinin sembolüdür.
Burada alınan her karar, sadece ülkelerimiz için değil, tüm insanlık için barış, istikrar ve adaletin tesisine katkı sunmaktadır.
Türk dünyasının birliği, dayanışması ve ortak geleceğe yönelik kararlılığı daim olsun.

Dosya Adı

kaynak:https://kktcb.org/tr/cumhurbaskani-ersin-tatar-azerbaycanin-gebele-kentinde-duzenlenen-turk-devletleri-teskilati-14107

 

 

https://x.com/KKTCCB/status/1975539100007682089

Bir yanıt yazın